Çocuklar Neden Orta Kulak İltihabı Olur?

Çocuklar Neden Orta Kulak İltihabı Olur?

Kulak zarı orta kulağı dış kulaktan ayırmaktadır. Kulak zarının arkasındaki boşluğa orta kulak denir ve östaki tüpü ile burun boşluğunun arka bölümüne (geniz) bağlanır. 0-3 yaş grubunda orta kulak enfeksiyonları çok sık görülmektedir. Bunun nedeni; yeni doğan bebekler ve küçük çocuklarda gelişimini tamamlamamış olan östaki tüpünün hem daha kısa olması hem de erişkinlere nazaran çok daha dar bir açıyla genze açılmasıdır. Bebekler ve küçük çocuklar mide hacimlerinin küçük olmasından dolayı fazla beslendiklerinde yiyecekler mideden ağız boşluklarına geri taşarak, ağız ve burunlarından dışarıya akmaktadır. Bu esnada asidik mide sıvısını da barındıran bu içerik östaki borusundan orta kulağa geçebilir ya da östakinin genze açıldığı bölgede ödem yaparak östakinin işlevsiz hale gelmesine sebep olabilir. Bu olay en çok, sırt üstü yatırarak emzirme veya sırt üstü yatırılarak biberon ile beslenen çocuklarda ortaya çıkar. Östakinin görevi orta kulak basıncını dengelemek olduğundan işlevsiz kaldığı bu dönemde gece ağlamaları ve şiddetli kulak ağrısına neden olur. Orta kulakta kalan hava hücreler tarafından emildikçe bir vakum etkisi meydana gelir ve genizdeki mikroorganizmaları da orta kulağa doğru çeker. Burada mikroorganizmaların üremesi için sıcak, nemli bir ortam oluşur ve cerahat sıvısı kulak zarının arkasında birikmeye başlar. Bu esnada kulak zarını muayene eden hekim kızarmış, şişmiş ve arkasında sıvı bulunan kulak zarını görünce derhal klinik tanıyı koyar. Eğer bu aşamada uygun tedavi verilmezse mikroorganizmaların oluşturduğu litik enzimler birkaç gün içinde kulak zarında bir delik açılmasına ve cerahatin dışarıya akmasına neden olur. Bazen de bu sıvı kullanılan antibiyotik tedavisi sonrası veya viral etkenlerden dolayı cerahat özelliğini yitirir ve “efüzyon” dediğimiz akışkan bir sıvı şeklinde sessizce orta kulakta kalır. Bunun sonucunda, işitmenin gelişmesi ile birlikte dil gelişimi, öğrenme ve zeka gelişimini olumsuz etkileyen iletim tipi bir işitme kaybı ortaya çıkar. Bu durumda anne babalar, çocuğun seslere eskisi gibi tepki vermediğini fark eder veya elini sürekli kulağına atmasını gözlemleyerek hekime başvurur.
Alerjik çocuklar, bademcik ve geniz etleri büyük olan çocuklar bu hastalığa daha yatkın olur. Orta kulak basıncının normal koşullarda dış atmosfer basıncı ile eşit olması gerekmektedir. Hepimiz ara sıra kulaklarımızda küçük çıtırtı seslerini duyarız. Basıncın eşitlenmesi esnasında orta kulağa geçen hava kabarcıklarının sesidir bu. Bu prensibe dayanarak timpanometri denen ve orta kulak basıncını ölçmeye dayalı bir yöntem tanıyı desteklemek için kullanılmaktadır. Efüzyonlu otitismedya esnasında yaklaşık 20- 40 dB bir işitme kaybı meydana gelir. Bu miktar, yaşıtlarından geri kalıp, dil gelişimini öğrenme ve zeka gelişimi üzerine çocuklarda olumsuz etki yaratacak düzeydedir.
 
EFÜZYONLU OTİTİSMEDYA İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

·         Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar
·         Büyük bademcik ve geniz eti
·         Yarık damak ve down sendromu gibi doğumsal anomaliler
·         Sigara dumanına maruz kalan çocuklar
·         Özellikle inek sütü alerjisi gibi çeşitli alerjisi olan çocuklar
·         Yetersiz emzirilen ve sırt üstü biberonla beslenen çocuklar risk altındadır.
 

 
TEDAVİSİ NASIL YAPILMALIDIR?

Öncelikle şunu unutmamak gerekir ki orta kulak enfeksiyonunda minimum antibiyotik kulanım süresi uygun dozda ve 10 gün olmalıdır. Dolayısıyla 4-5 gün antibiyotik kullanıp çocuğun klinik olarak rahatladığını gördükten sonra tedaviyi yarıda kesmek hem dirençli patojenlerin oluşması hem de gözden kaçma ihtimali olan orta kulakta sıvı birikmesine yol açabilir.  Medikal tedaviden cevap alınamayan durumlarda parasentez veya ventilasyon tüpü uygulaması gerekebilir. Bu ve benzeri cerrahi tedavilerin kararı ancak uzman hekim tarafından vermelidir. Alerji gibi ek sorunlar mutlaka göz önüne alınarak tedavi yapılmalıdır. Sıvının yapışkan ve zamk şeklini alması orta kulak enfeksiyonun çok sık tekrarlaması, mevsimsel ve kişisel faktörler bu kararı etkileyen unsurlardır.

VENTİLASYON TÜPÜ NEDİR?

Bunlar; makara şeklinde veya ince boru şeklinde kulak zarına monte edilen ve havanın orta kulağa iletilmesini sağlayan aparatlardır. Makara şeklinde olanlar genellikle uyguladıktan 6-8 ay sonra kulak zarının iyileşmesi ile kendiliğinden düşerler. Boru şeklinde (t tüp) olanlar ise ancak hekim tarafından çıkarılabilmektedir. T tüpler daha kronik durumlar ve tekrarlayan vakalarda uygulanmaktadır.

VENTİLASYON TÜPÜ NASIL TAKILIR?

Genellikle genel anastezi ve mikroskobik bir görüş altında uygulanmaktadır. Östaki borusunun genizdeki ucunu tıkayan geniz eti var ise aynı seansta alınmasında büyük fayda vardır. Kısa süren bu operasyon sonrasında hasta evine gönderilebilir. 
 
VENTİLASYON TÜPÜ UYGULANMIŞ OLAN ÇOCUKLARDA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Banyo esnasında kulağın sudan korunması amacıyla tıkaçlar kullanılmalıdır. Tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları mutlaka uzman hekim kontrolü altında tedavi edilmelidir. Alerjisi olan çocukların süt ürünleri içeren gıdalara bir süre ara vermeleri gerekebilir. Gece yatma saatine yakın şeker ve nişastadan zengin sıvılar tüketilmemelidir. Bu hem reflü gibi ek sorunların ortaya çıkmasını önlemek açısından hem de uyku esnasında tükürük salgısının durması nedeniyle, boğaz ve genizde oluşan ve şekerli gıdaları besin olarak kullanan mikroorganizmaların oluşmasını engellemek açısından önemlidir.