Sizler de eğer yorgun ve hasta olmaktan şikayetçi iseniz, sabahları zar zor kalkıp, 2-3 çay veya kahve içmeden kendinize gelemiyor, sonbahar ve kış aylarında sık sık ilaç kullanıp, yine de eskisi gibi sağlıklı olamıyorsanız bu yazıya dikkat edin. 
Öncelikle şu Çin atasözünü bir hatırlayalım '' yediğimiz ve içtiğimiz şeylerden oluşmaktayız''. Aslında ben buna bir de soluduğumuz hava ve psikolojik stres ve toksinleri de eklemek isterim. Hırslarımız, karıyerimiz, kazanmak istediğimi sınavlar ve elde etmeyi umduğumuz başarılar uğruna kendi sağlığımızdan kolayca taviz veriyoruz. çabuk enerji kynağı gibi görünen şekerli çay ve içecekler, simit poaça gibi hızlı karbonhidratlar atıştırarak güne başlayıp, fast food veya geçiştirilmiş bir öğle yemeği sonrası akşama yorgun ve aç olarak sofrada ne buluyorsak saldırıyoruz yani insülin ve kan şekerimizi bozuyoruz. . Gece televizyon, bilgisayar gibi elekteromanyetik dalgalara maruz kalıp, güzel bir uykuda salınması gereken melatonin hormonumuzu bozup, hücrelerimizin yenilenmesine engel oluyoruz. Spora yeterince fırsat ve enrjimiz kalmıyor. 
Sonuç olarak tükenmiş, yorgun, hormonlar , bağışıklık sistemi bozulmuş bireyler haline geliyoruz. 
Artık işte ve hayatımızda eskiden bizi mutlu eden olaylar, eskisi kadar yüzümüzü güldürmüyor. kazandığımız paraların ve hayatımızın tadını yeterince çıkaramıyoruz. 
Bunlar size tanıdık geliyor mu?